Bunun üzerine Bakanlar Kurulunu toplayan Yoon, kabinenin onayının ardından sıkıyönetimi sona erdirdiğini duyurmuştu. Uzman akademisyenler ile yürütülecek çalışmaların başlangıcı olan “Alanya Belediyesi Odak Toplantısı” Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik ile Birim Müdürleri ve teknik personel katıldı.
Su Kaynaklarını Koruma Yöntemleri: Sürdürülebilir Tarım Pratikleri
Bugün burada bizlerle bilgi ve deneyimlerini paylaşan değerli uzmanlara teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu. İnsan hayatı ve ekosistemin canlılığının kaynağı olan suyun sürdürülebilir yönetimi, küresel su krizinin önüne geçilmesinde önemli bir unsurdur. Yazımızda su yönetimi, sürdürülebilir işletmeler, dünyada su krizi ve çimento sektörü özelinde su yönetimine dair bilgilere ulaşabilirsiniz. Temel termodinamik ve iklim modelleri, kuru bölgelerin daha kuru olacağını ve ıslak bölgelerin ısınmaya tepki olarak daha da ıslanacağını göstermektedir. Yağış ve buharlaşmanın seyrek yüzey gözlemlerinde bu uzun vadeli yanıtı tespit etme çabaları belirsizliğini korumaktadır.
YAPI & MARKET
Böylece fazla tüketime sahip olan alanlarda iyileştirme çalışmaları yürütülerek, kurumsal su ayak izi ile karbon ayak izinin azaltılması hedefleniyor. Bu yenilikçi politikalar, iklim krizine karşı su yönetiminde sürdürülebilir bir yaklaşım geliştirilmesine katkıda bulunur. Bu uygulamalar, iklim krizinin getirdiği zorluklara karşı yerel yönetimlerin uyum sağlamasına ve gelecekte su kaynaklarını koruyarak daha dirençli toplumlar oluşturmalarına destek sağlar. Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Bitki örtüsünün tahribatı sonucunda, yoğun yağışlarda Karşıyaka sel riskiyle karşı karşıya. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU ile birlikte gerekli önlemlerin alınması için iş birliği içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kentimizde İzmir’in iklimine uygun bitkiler kullanıyor ve parklarımızda hayata geçirdiğimiz otomatik sulama sistemleriyle su ve enerjiyi daha verimli kullanıyoruz. Projelerimizde yağmur hendekleri, taşkın parkları planlıyoruz ancak biliyoruz ki bu sadece bir başlangıç. Kırsaldan kente uzanan, dağlardan denizlere kadar bütüncül çözümler üretmek zorundayız. Bu panelin Karşıyaka ve İzmir için daha sürdürülebilir bir gelecek adına önemli bir adım olacağına inanıyorum.
Organik gübre kullanımı, bu kimyasalların etkilerini azaltmak için etkili bir yöntemdir. Organik gübreler, bitkilerin ihtiyaç duyduğu besin maddelerini doğal bir şekilde sağlar ve toprağın yapısını iyileştirir. Ayrıca, organik gübreler toprağın su tutma kapasitesini artırarak erozyonu önler. Çiftçiler, hayvan gübresi, kompost ve yeşil gübre gibi doğal kaynaklardan elde edilen bu gübreleri tercih ederek su kaynaklarının korunmasına katkıda bulunabilirler. Su; tamamen ikame edilemeyen, insan hayatının ve ekosistemlerin canlılığının devam edebilmesi için gerekli yegâne kaynaklardandır.
Ortadoğu’yu besleyen Fırat ve Dicle Nehirleri de Türkiye’den doğmaktadır. BIST isim ve logosu “Koruma Marka Belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
Protokol Kapsamında Kaçak Kullanım ve Teknolojik Sistemler Hakkında Çalışmalar Yapılacak
- Toplantıda içme suyu temin ve dağıtım sistemlerinde su kayıplarının azaltılması, içme suyu kaynaklarının envanterinin oluşturulması, içme suyu üzerindeki çevresel baskı ve etkilerin analiz edilmesi ile arıtma tesislerinin değerlendirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulunuldu.
- Ardından Karşıyaka Belediyesi Sıfır Karbon Noktası’nda gerçekleşen Su Yönetimi panelinde, İzmir’de su tutma stratejilerini hayata geçirmek için uygulanabilir planlar geliştirmek ve yenilikçi çözümler üretmek amacıyla yapılabilecek doğa temelli yaklaşımlar ele alındı, hayata geçirilebilecek çalışmalar değerlendirildi.
- Su kaynaklarının hızla tükendiğine dikkat çekerek, tasarruf konusunda aldıkları önlemleri paylaşan Çağlın, iyileştirme çalışmalarının başlangıç için önemli ölçüde sonuç verdiğini anlattı.
- İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZENERJİ AŞ hızla azalan su kaynaklarını korumak için önemli bir çalışma başlattı.
- Suyun okyanus ile denizlerden atmosfere, atmosferden yeryüzüne ve yeniden deniz-okyanuslara ulaşması şeklindeki genel turu, döngüyü oluşturur.
- Yoğunluktaki önemli fark nedeniyle, kaldırma kuvveti nemli havayı daha yükseğe çıkarır.
- İrtifa arttıkça hava basıncı düşer ve sıcaklık düşer (bkz. Gaz yasaları).
- Su tüketiminin yüzde 80’ini Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, yüzde 4’ünü Mezarlıklar Dairesi Başkanlığı, yüzde 16’sını işletmeler ile idari binalar oluşturuyor.
- Suların çoğu okyanuslara veya karaya yağmur olarak düşer ve suyun yüzey akışı olarak zeminden aktığı yer.
- Ulusal Mecliste yapılan acil oturumda sıkıyönetim kararının kaldırılmasına ilişkin verilen önerge, 190 milletvekilinin oyuyla kabul edilmişti.
- Bu durum Türkiye’nin bütün bölgelerinde, arazi bozulumu dolayısıyla çölleşmeye yol açmaktadır.
Okyanus tuzluluk modellerinin yoğunlaşan su döngüsünün tanımlanabilir bir parmak izini ifade ettiğini gösteriyoruz. 50 yıllık gözlemlenen küresel yüzey tuzluluk değişimlerimiz, küresel iklim modellerindeki değişikliklerle birleştiğinde, yüzey ısınma derecesi başına% 8 ± 5 oranında yoğunlaşmış bir küresel su döngüsünün güçlü kanıtlarını sunmaktadır. Bu oran, mevcut nesil iklim modellerinin öngördüğü tepkinin iki katıdır ve küresel su döngüsünün önemli bir (% 16 ila 24) yoğunlaşmasının gelecekte 2 ° ila 3 ° daha sıcak bir dünyada meydana geleceğini düşündürmektedir.
Alanya çevre sorunlarına dair oluşturulan konu başlıkları, görev, yetki ve sorumluluklar çerçevesinde tüm yönleriyle ele alınırken, belirlenen çevre sorunları hem teknik hem de sosyolojik etkileri açısından değerlendirildi. İklimi, topoğrafyası, toprak özellikleri ve sosyo-ekonomik şartlarına paralel olarak da orman, mera ve tarım alanlarında ciddi bir erozyon sorunu yaşanmaktadır. “Türkiye topraklarının toplam alanının yüzde 46’sı yüzde 40’tan fazla eğime, yüzde 62,5’ten fazlası da yüzde 15’in üzerinde eğime sahiptir.
- Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Hamle Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
- Böylece fazla tüketime sahip olan alanlarda iyileştirme çalışmaları yürütülerek, kurumsal su ayak izi ile karbon ayak izinin azaltılması hedefleniyor.
- Toplantıya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik ile Birim Müdürleri ve teknik personel katıldı.
- SDG6’nın amacı, güvenli ve uygun fiyatlı içme suyuna ve sanitasyona evrensel ve adil erişim sağlamaktır.
- Su, yerçekimi kuvveti veya yerçekimi kaynaklı basınçlar altında, sızdığı yerden daha düşük bir yükseklikte kara yüzeyine geri döner.
- Muhalefet partilerinin aynı gerekçeyle sunduğu ikinci önerge, 14 Aralık’taki oylamada bu kez nitelikli çoğunluk sağlanarak kabul edilmişti.
- Nehir vadilerinde ve taşkın yataklarında, hiporheik bölgedeki yüzey suyu ile yeraltı suyu arasında genellikle sürekli su değişimi vardır.
- Çölleşme hassasiyet haritamıza göre, sahip olduğu iklim ve topografya şartlarına bağlı olarak, ülkemizin yaklaşık dörtte biri (%22.5’i) yüksek çölleşme riski altındadır.
- Yaklaşık MÖ 500 yılına gelindiğinde, Yunan akademisyenler nehirlerdeki suyun büyük kısmının yağmura atfedilebileceğini düşünüyorlardı.
- Su yönetiminde sürdürülebilir yaklaşım; kaynak yönetiminin havza bazında ve diğer doğal kaynaklarla beraber ele alınarak değerlendirilmesi ve çıktıların ilişkili olan tüm sektörlerle entegre şekilde yürütülmesi ile sağlanabilir.
Bu noktada özel sektörün su yönetimini iklim değişikliği stratejilerinde ön sıralara alması büyük önem taşıyor. Çimento sektörü olarak azaltım hedeflerimiz ve örnek uygulamalarımızla çalışmalarımıza devam edeceğiz. Sürdürülebilir işletmeler ve bu yolda adım atanlar, daha önceki İklim Değişikliği Nedir? Yazımızda bahsedilen 2050 yılında net sıfır karbon hedefine ulaşma çalışmaları içinde yer alır. Bu hedef doğrultusunda yol haritalarını oluştururken belirledikleri iklim stratejilerinin bir diğer odağı, su tüketiminin azaltılması ve su kaynaklarının kalitesinin korunması olmalıdır.
Su döngüsü yahut hidrolojik döngü, suyun Dünya yüzeyinin üstünde ve altında sürekli hareketini tanımlar. Suyun okyanus ile denizlerden atmosfere, atmosferden yeryüzüne ve yeniden deniz-okyanuslara ulaşması şeklindeki genel turu, döngüyü oluşturur. Evrenin korunumu yasası gibi, yeryüzündeki su kaynaklarının artmaz veya eksilmezliğini ifade eden bir terimdir ve bir başlangıç veya sonu yoktur. Yüzyıla tarihlenen bir Hindu destanı olan Ramayana’nın Adityahridayam’da (Güneş Tanrısına adanmış bir ilahi), 22.
Su yönetimi, doğal ekosistemi etkilediği kadar; sağlık, gıda üretimi ve güvenliği, evsel su sağlanması ve hijyeni, enerji ve sanayi açısından toplumu ve ekonomiyi de etkilemektedir. Bu nedenle, su yönetim sürecinde suyun tüm kullanım şekilleri, sektörler ve bunların arasındaki ilişkilerin birlikte düşünülmesi gerekir. Suyun çevreyle uyumlu ve entegre yönetimi, sürdürülebilir kalkınmanın yapıtaşlarındandır. Şekil 1’de su yönetimi için kullanılan örnek bir sistem modeli verilmiştir. Bu riski azaltmanınyolu mevcut kaynakların verimli kullanılmasından ve suyun yönetilmesindengeçmektedir. Sonrasında ise İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Orman Fakültesi akademisyenleri Prof. Dr. Cenk Durmuşkahya, Dr. Öğr.
Bu uygulamaların etkin şekilde yürütülmesi için, çiftçilerin bölgenin iklim ve toprak koşullarına uygun türleri seçmeleri önemlidir. Çimento ve beton endüstrisi su krizine dair risklerin azaltılması kanalıyla yerel paydaş ilişkilerine de fayda sağlayabilecek bir su yönetimi stratejisini tanımlamayı öncelik olarak görmektedir. Bu kapsamda özellikle su stresi olan alanlara odaklanarak çekilen su miktarları ve deşarj edilen suyun kalitesinin yönetilmesi planlanmalıdır. Bunun ilk adımı ise üretim sahalarında suyun akış şemasına hâkim olmaktır. Dünyada var olan bu su krizi nüfusunun %40ʼını etkiliyor ve bu oranın gelecekte artacağı tahmin ediliyor. Temiz suya ve sıhhi koşullara erişim bir insan hakkı ancak milyarlarca insan hala en temel hizmetlere erişimden bile mahrum yaşıyor.
Bitki yaprakları tarafından kesilen yağış, nihayetinde yere düşmek yerine atmosfere geri buharlaşır. Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır. Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.
Suyun sürdürülebilir kullanımı tartışılarak, su yönetimineyönelik öneriler verilmiştir. Türkiye’nin yüzde 22,5’i yüksek çölleşme, yüzde 50,9’unun ise orta düzeyde çölleşme hassasiyetine sahip . “Ekolojik olarak hassas olan alanlarımızda bitki örtüsünün tahribiyle tabii dengenin bozulması, toprak ve ana materyalin aşınmasına yol açmaktadır.
Su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi gıda ve enerji üretiminin de daha iyi yönetilmesi anlamına gelir. Böylece insan onuruna yakışır iş imkânlarının artmasına ve ekonomik kalkınmaya katkı sağlanır. Dahası su ekosistemlerini, biyolojik çeşitliliği korunabilir, iklim değişikliği ile mücadele https://irfanbereketi.com/ alanında adım atılabilir.
Ankara’da düzenlenen toplantıya Tarım Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Suat Yıldız, Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever, MUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Nuri Kali ile İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan katıldı. Su Yönetimi ve Arıtım Teknolojileri Araştırma Grubu tarafından, Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Büyükşehir Belediyeleri başta olmak üzere çok sayıda ulusal ve uluslar arası kurumla ortak çalışmalar yürütülmektedir. Türkiye orman varlığı 22 milyon 740 bin 297 hektar ile ülke yüzölçümünün yüzde 29’udur. Bu alan içerisinde normal kapalı orman alanı 13 milyon 83 bin 510 hektar ile toplam ormanlık alanının yüzde 58’ini, boşluklu kapalı orman alanı ise 9 milyon 659 bin 787 hektar ile toplam ormanlık alanın yüzde 42’sini oluşturmaktadır. Çimsa bugün yurt içinde Mersin, Eskişehir ve Afyonkarahisar’da bulunan 3 entegre çimento fabrikası ve yurt dışında İspanya Valensiya’da bulunan Buñol Beyaz Çimento Fabrikası ile üretim faaliyetlerini yürütüyor.